Kar Günleri 2

Dün sabah kalkıp da bütün çimenleri yemyeşil, yolları da tertemiz görünce büyük hayalkırıklığı yaşadım doğrusu. Cuma günü heryeri örten kar, gece yağan yağmur yüzünden kaybolup gitmişti. Öğlene doğru başlayan ve hala durmayan yağışla her yer benim hayal etmediğim kadar beyaz oldu, ama çok güzel oldu.
Dün değil ama bugün tekrar çıktık Defne'yle. Pencereden göre göre biraz daha sıcak bir ilişki kurdu bu harika beyazlıkla. Hatta cam kenarından toplayıp tabağa koymamı kendisi istedi, döke saça oynadı o bir tabak karla. Düşüp bütün tabak yere dökülünce içli içli ağladı. Kızım daha çok var, doldururuz deyip doldurdum tabağını:)

Bu arada sanırım mahsur kaldık:) İnsan etrafına bakınca ister istemez böyle hissediyor. Yollar az araba geçen yerlerde bembeyaz ama daha işlek yerler açıktır heralde, umarım...

Bugün çok severek, mutlulukla yürüdü karların üstünde. Ellemeye cesaret etti yavaş yavaş. Ama eldivenleri hemen ıslandı. İyi ki eve giderken oynamışız sadece.

Her köşe başında kardanadamlar vardı. Sağolsun yapmış konu komşu, bize de yanında durup fotoğraf çektirmek kaldı. Defne çok seviyor kardanadamları. Kardanadam şeklinde bir mum var evde, odasından ayırmıyor onu. Sokaktakileri de hemen tanıdı, kaynaştı. Bir tanesine sarılmaya çalışırken üst katı üstüne devrildi. Bozulduğu için o kadar üzüldü ki hüngür hüngür ağladı, zor unutturdum. Ben aslında o sırada kimse görmemiştir inşallah diye düşünüp çabucak zaklaşmanın derdindeydim. Resmen bozduk çünkü kardanadamı.

Akşam da Defne'yi kocaya bırakıp arkadaşımla çıktım. Uzun zamandır bu kadar gülmemiştim, bu kadar doyasıya karla oynamamıştım. Resmen yattık, hafif eğimlerden yuvarlandık. Çok eğlenceliymiş gerçekten. Karların içine oturup sohbet ettik. Eve geldiğimde pantolonum, saçlarım, atkım, montum herşeyim sırılsıklamdı ama harika hissediyordum.

Tatil çok güzel başladı, çok...