Bugünlerde pek neşeliyim nedense, hayırdır?
Şaşırıyorum çünkü, güleryüzlü gibi görünsemde kafamda her daim minik tilkiciklerimle, ufak hüzünlerimle, küçük şeylerden mutlu olabildiğim kadar üzülebilme yeteneğimle dolaşırım ben. Sevmem aslında o halimi ama değişemem de, kolay mı ki değişmek?
Yoğun bir haftaydı. Çalışmak insanı daha mı enerjik yapıyor acaba? Yorulsam da tükenmiyor gibi hissediyorum, bu hissi seviyorum. Yarın haftanın son günü, üstelik de yarım, üstelik de çok heyecanlı ve farklı bir haftasonuna gebe.
Yıllar sonra küçük bir çanta, bir başına bir otobüs yolculuğu. En sevdiğim şehre... Öğrenciyken yıllar boyu kimi zaman tek başıma kimi zaman arkadaşımla gidip geldiğim, bazı bazı şehre gidişi eve gelmekten daha çok sevdiğim anılarımın kentine...Otobüsten indiğim an ne hissedeceğimi hem biliyorum hem çok merak ediyorum.
Defne'den ilk ayrılışım olacak. Tam 2,5 yıl sonra ilk kez. 2 geceyi ayrı geçireceğiz. Planlarken bu kısım üzerinde çok fazla düşünmemiştim. 2 gece nedir ki gamsızlığı 2 gece nasıl geçer endişesine dönüştü gidişim yaklaştıkça. Abartılacak konuşulacak bir tarafı olmadığını düşünürdüm ama kendimi çok tuhaf hissediyorum şimdi. Gizli gizli iş çeviren bir yeni yetme gibi hissediyorum çünkü o bilmiyor gideceğimi, söyleyince de anlamlandıramayacak büyük ihtimalle. 2 gün sonra geleceğim cümlesi birşey ifade etmeyecek ama bilecek döneceğimi, her zaman dönüyorum öyle değil mi? Ve beni pek aramayacağını da biliyorum sanki...
Bunları hatırladınız mı?
Benim yoktu çocukken ama çocukluğumun bir parçası gibi hissediyorum bu oyuncakları. Şimdi benim çocuğum oynuyor bunlarla, ne tuhaf ve ne güzel...
Hiç ortak noktanızın olmadığı insanlar vardır (ya da siz öyle sanırsınız), zamanın birinde yollarınız kesişir kısa bir süre ve ayrılır sonra. Mekanlar farklılaşır, çevre değişir, siz değişirsiniz ama aradaki o şey hiç değişmez, katlanarak çoğalır. Aramaz sizi, siz de aramazsınız, kelimelerle iletişim kurup, belki yıldan yıla kısa kısa görüşüp uzun uzun sohbet edersiniz. Kimseye anlatmadıklarını anlatır size, kimseyi dinlemediğiniz gibi dinlersiniz onu. Hep kafanızın, kalbinizin içinde bir yerde durur, gitmez bir yere, göndermezsiniz. İyi olduğunu bilmek mutlu eder, mutlu olduğunu bilmek daha mutlu. Anlatamıyorum, şiir gibi, güzel bir şarkı gibi, en sevdiğiniz tatlı gibi...
Küçük bir sohbetinin beni mutlu ettiği küçük yazar, üstüne alınabilirsin:)
Şu bi gerçek ki çalıştıkça enerjik oluyor insan, durdukça da tembel:)
YanıtlaSilfüsuncum bende aynı senim gibiyim 1gece bile olsa oğlumu bıraksam kendimi kötü hissederim . aslında alıştırmak gerek ama yapamıyoruz.
YanıtlaSilÇalıştıkça tükenmiyor enerji gerçekten, devamlı şarj oluyormuş gibi.. Ve Defne den geçecek ilk ayrı geceler için diyebilirim ki bize zor onlara kolay oluyor. Bizim ilk ayrılığımız 5 gece sürdü, bana ne kadar zor geçti ise ona da o kadar kolay geçmiş, döndüğümde aa anne gelmiş dedi ve geçti :)Umarım çok keyifli bir yolculuk ve tatil olur senin için..
YanıtlaSilNopeer!(benim çocukuluğumdaki adı buydu),benim vardı,kocaman bir kutu:)
YanıtlaSilŞöyle diyeceksiniz; yatacağız, kalkacağız bunu iki kere yapacağız sonra ben yanındayım...:)
YanıtlaSilaaa siz ankaraya gidiyosunuz di mi?
YanıtlaSilsevgiler tum arkadaslara, selamlar.
bizim için zor olsa da onlar için kolay oluyor sanırım füsun...bizde durum böyle olmuştu...
YanıtlaSilgüzel geçen 2 gün olur inşallah...iyi yolculuklar :)
selamlar...
eylem aynen:)
YanıtlaSilelif şimdiye kadar hiç gerek olmamıştı, isteyerek de bırakamadım. bu ilk, bakalım nasıl olacak
zeynep çok teşekkürler, bizim de bu kadar kolay olur umarım
aaa noper mıymış? hiç bilmiyordum ben, çok zevkli ama:)
kirazçekirdeği deneyelim bakalım, anlar mı acaba?
kirazım söylerim selamını, özledim, öptüm
bahriyecim çok teşekkürletr, bana da kolay olacak gibi geliyor
Siz Ankaraya ben Ankaradan Eskişehire... En çok tanışmak istediğim 3 kişiden birisin şu blog aleminde; Hülye, sen ve Elif.. Kısmet bu seferkine değilmiş... İyi yolculuklar..
YanıtlaSilah burcu ya, çok isterdim ben de, keşke tanışabilseydik. ankara olmaz burası olur belki, kimbilir
YanıtlaSil