36. ayında Defne


1 yaşında başlamıştım blog tutmaya. 2 yaşına kadar sektirmeden her ay yazdım neler yaptığını. 2 yaştan sonra ise zor gelmeye başladı. Gelişimi çok daha hızlı ve geneldi çünkü. Tek tek söylediği kelimeleri yazmak kadar kolay değildi. Ama 3 yaşına girmesine 9 gün kala neler yaptığını neler sevdiğini yazmak istiyorum. Becerebildiğim kadarıyla. Benim yazabildiklerim onun yapabildiklerinin yanında çok zayıf kalıyor çünkü.

Bu aralar kendisine kısaca dengesiz demek istiyorum. Babası gitmesin diye ağlıyor önce. Gittikten sonra ben babamı istiyorum, canım babam, ben babamı çok özledim diye ağlıyor. (ne babaya ne bana çok düşkün oysa, yeni çıktı bunlar) Baba geldikten sonra da git, gelme, seni istemiyorum diye diye kovuyor.

Komşumuzun kızı Azra'yı çok seviyordu. Hem kendisi gidiyordu hem Azra bize gelsin istiyordu. 1 haftadır işler değişti. Kendisi yine gidiyor ama Azra bize gelince gelmesin, istemiyorum diye ağlıyor. O ağlayınca Azra korkup gitmek istiyor. Dün elinden tutup evine götürdü Azra'yı. Azra vazgeçti bize geri gelmek istedi. Gelsin dedim, gelmesin ben yemek yiyeceğim, çok acıktım dedi. O sırada Azra'yı kapıdan kendi evine doğru itekliyordu. Eve gelince de kapının altını üstünü kilitletti bana Azra gelmesin diye!!

Çizgi film izlemeye başladı yavaş yavaş. Biz de izin veriyoruz kısa süreler. En sevdikleri Chuggington yani çufçuflar ve Kahverengi Ayıcık. Dün babasıyla İnek Otis'i izlediler. İlk kez gördü ama ben otisi çok seviyorum deyip durdu izlerken.

Bu aralar en sevdiği kelime "evet". Onaylama cevapları hep evetli. Çok komik oluyor ama. Meyve suyu ister misin Defne? Evet. İsterim evet diyor. İstemediği şeylerde de hayır diyor. Defne kullandıkça farkediyorum aslında evet ve hayırı fazla kullanmadığımızı. İstiyorum ya da istemiyorum demez miyiz genelde?

İstemediği birşey yapmaya çalıştığımız zaman, yapamazsııın, hayır, yapamazsııın diyor dramatik bir şekilde.

Paçamızdan ayrılmıyor. Kendi kendine 5 dakika oynamıyor. Yanından ayrıldığımızda peşimizden geliyor, huysuz bir anındaysa olduğu yerden bağırıp ağlıyor var gücüyle. Beni neden yalnız bıraktııın diyor bir de içli içli.

Karanlıktan, yalnızlıktan korkmuyor. Köpeklerden korkuyor sadece. Bizi yiyeceklerini sanırıyor. Arının bile bizi yiyeceğini sanıyor hatta.

Çöp arabalarını çok ama çok seviyor. Seslarini uzaktan tanıyor. Başka birşeyle meşgulse bile mutlaka duyup pencereye koşuyor.

Simitçiye bağımlı. Sıcakçıııı (evet simitçimiz böyle bağırıyor) diyen sesi duyduğu an telaşlı ve bağımlı bir şekilde şimitçi geldi, alalım alalım diye evin içinde koşturmaya başlıyor. Biraz yavaş davranırsak gidiyor, kaçıyor diye ağlamaya başlıyor. Oysa ki simitçi biz çıkana kadar bekliyor balkonun altında. Bulmuş hergün alan evi, satmadan gider mi? Neredeyse hergün alınıyor mecburen.

Elbise ve etek giymeyi çok seviyor. Dans edeceği zaman oynama kıyafeti diye hangisini eline geçirdiyse pijamasının üstüne giyip geliyor.

Odasını, oyuncaklarını, kitaplarını hala toplamıyor.

Oynamayı sevdiği pek birşey yok gibi. Mutfakta zaman geçirmeyi, orada birşeyler yapmayı, suyla oynamayı, bulaşık yıkamayı seviyor.

Dün benden yumurcak birşeyler istedi. (yoğuracak birşeyler) Bir kaba su koyup, biraz un serptik. 1 saat mini el mikseriyle çırptı onu. Yavaş yavaş su ekledi, çırptı durdu. Arada tadına baktı, çirkin olmuş deyip biraz daha su ekledi. Bu tip işlerden çok ama çok zevk alıyor.

3 tekerlekli, arkadan ittirgeçli bir bisikleti var. Kış geldiğinden beri bodrumdaydı. Geçenlerde çıkardık. 1-2 denemeden sonra kendi başına, pedalları çevirerek ilerlemeyi başardı. Yedek tekerlekli, 2 tekerleği olan bir bisiklet gördü girdiğimiz beyaz eşya dükkanında. Spidermanli:) Bindi üstüne, indiremedik. Alalım bunu demeyi de bilemedi, ben bunu çok sevdim, çok beğendim deyip durdu.

Çok nadirdir kustuğu ama kusunca çok bozuluyor. Geçen gün azıcık çıkardı. Neden kustum ben, niye kustum şimdi ben diye bir müddet ağladı.

Hala ayakta sallanarak uyuyor. Mutlaka biberonda süt de istiyor. Bir de kitap okutturuyor. Hangi birini bıraktıracağız ben de bilemiyorum. 3 yaşına kadar halledebilmiş olmayı dilemiştim ama olmadı. Ne yapalım sağlık olsun.

Yazdıkça aklıma geliyor ama yeterince uzun oldu zaten. Bir başka büyüme postuna artık...
Doğumgününe de çok az kaldı. Yine cici birşeyler olacak. Çıktılar alındı ama kes yapıştır başlamadı. Başlasam iyi olacak artık.

8 yorum:

  1. 3 yaş sendromu diyeceğim ama bunların sendromları bitmiyor be Füsun, her yaşın ayrı bir sendromu var :P yine de Defne'nin bir çok yaşıtına göre maşallahı var uyum konusunda. biberon olayını biz de kesemedik hala, ki Tibet 4 yaşına koşuyor artık :( gerçi sadece yatarken biberonla istiyor ama o bile canımı sıkıyor :( dediğin gibi sağlık olsun diyorum geçiştiriyorum ama nereye kadar...

    YanıtlaSil
  2. ne güzel yazmışsın füsun:) hem samimi ne zamandır böyle içten bir büyüme yazısı okumamışım:)

    YanıtlaSil
  3. defne her geçen gün daha da güzel bir kız oluyor :)))yeni yaşı kutlu olsun kuzunun...

    YanıtlaSil
  4. zevkle okudum bi yandan hayaller kurarak büyüsün de bende ortak bişiler yapayım diye diledim içimden sonra korktum büyümesin daha doyamadım bebekliğine
    Rabbim sağlık sıhhat versin defneciğime..

    YanıtlaSil
  5. çok güzel şeyler yazmışsın:))Defneciğime nice yaşlar ve yıllar dilerim. çufçufları biz de çok izliyoruz.:))

    YanıtlaSil
  6. 3 yaşı geçirdikten sonra mucize gibi kesiliyor bu tutarsızlıklar.Ama bir kaç ay geçmesi lazım.Bizde de çok olurdu.Ama şimdi daha bir anlıyorlar anlatılanları.Oyuncakları toplama konusu sanırım hiç bir zaman olmayacak.Ama ben kararlıyım öğreteceğim.Biberonla sütü biz nasıl kestik.Bardakla vermeye başladım ve içine her defasında renkli pipet koydum.Şimdi biberonu hiç aramıyoruz.Ayakta sallama konusu ise bende ve babada hiç olmadı.babane yapardı o işi.Ama ayağını kırınca mecburen o işde bitti.Geçecek gidecek tüm zorluklar az kaldı.Yeni yaşınız şimdiden kutlu olsun canım.

    YanıtlaSil
  7. Defne'nin lüleli saçını sevsinler :)
    İnek otis'i bende çokk seviyorum. Yağmur'da izliyor :) Biberonu dert etme ister istemez bırakıyorlar. Bende korkmuştum bırakamıycaz diye. Sonra okula gide gele kimse kullanmıyor tabi. Bıraktı :)

    YanıtlaSil
  8. sibelcim dediğin gibi uyum konusunda yine rahatız, şunları da bir halletseydik, o da olur değil mi?

    yelizcim sen de ne güzel yazmışsın çok sağol

    alevcim çok teşekkürler

    aybikecim büyümeden doya doya geçir bu zamanlraı insan o bebek hallerini de çok özlüyor

    nihancım çok sağol öperim

    dilekcim rahatladım bak biraz, yaza doğru azcık normalleşiriz umarım, çok teşekkürler

    baharcım okula başlayınca bırakır diyorsun yani, hadi bakalım bütün ümitleri okula bağladık, merakla bekliyorum o günleri

    YanıtlaSil

Düşüncelerinizi görmeyi seviyorum.

Related Posts with Thumbnails