Teori, pratik, şablon, kalıp vs vs...


"Anne poz ver, gülümse. Makinanı da tut, o da görünsün."
Ben onu çektim, o da beni bu akşam. Sonrasında yatışa geçtik. Her gece olduğu gibi bu gece de kolay uyumadı ama ben bu gece hiç sinirlenmedim, kızmadım ve bağırmadım. Her zaman öyle olmuyor ama her zaman böyle de olmuyor. Tahammül sınırlarımın düşük olduğunu biliyorum ama gayret ediyorum. Bu gece başardım. Keşke hep böyle olsa. Bu gece huzurluyum doğal olarak...


Hafta sonu ilk kez birlikte tiyatroya gittik. Çok sevdiği arkadaşı Yiğit ve çok sevdiğim arkadaşım Yiğit'in annesiyle. Çok sevdik oyunu hepimiz, sonrasında da çok eğlendik. Gidene kadar arızaya bağlamış olsa da, her seferinde içimden bu son, bir daha onun için plan yapmak, biryerlere gitmek yok desem de (ne kadar boş olduğunu bile bile), bazen küçük bir çocuk olduğunu unutup ben de arızaya bağlasam da, (bu cümleyi nasıl bağlayacağımı düşünüyorum şu an), Defne için, onunla birlikte birşeyler yapmayı seviyorum.


Teoride bu işler kolay da pratikte çoğu zaman sallanıyor insan. Ben öyleyim yani. Bazen kafamda oluşturduğum kalıplara uymadığı için sinirleniyorum, bazen istemediğim şekilde davrandığı için, girişken olmadığı için, eğlenmesini istediğim zaman eğlenmediği için, sebepsizce ağladığı için vs vs. Bak o çocuk ne güzel kendi kendine oynuyor, ortamdan zevk alıyor ya benimki neden paçamda mız mız? Bunu sorgularken buluyorum kendimi, sonra da çok daha huysuz çocukları düşünüp kendimi rahatlatıyorum sözde. Tam bir saçmalıklar silsilesi. İnsan kafası karışık, huzursuz ve bunalmışken mantığını nereye bırakıyor acaba?
Neyse ki sonrasında bir başka anne yumuşak yumuşak, gülümseyerek, ben de yapıyorum aynısını bazen diye ekleyip seni rahatlatarak mantığı gözönüne çıkarıveriyor.
Keşke o annelerden yanımda yöremde çok çok pek çok olsa...

8 yorum:

  1. emin ol ben de senin gibiyim füsun:)hayalimizde canlandırdığımız bir çocuk var ve kendi çocuğumuz hayalimizdekinden uzaklaştıkça bozuluyoruz,sinirleniyoruz.Aynı şey eşimiz,işimiz,anne-babamız için de geçerli değil mi?Bunları hissetmek çok normal.önemli olan bu hissettiklerimizi çocuklarımıza yansıtmayıp,onları oldukları gibi kabul edebilmekte.başarabiliriz umarım.

    YanıtlaSil
  2. Füsun,
    Bu yazdıklarını copy paste yapıp kendi bloguma koymak arzusundayım şu anda... :) Yalnız değilsin elbette! Ceren ile ne zaman inatlaşsak, ne zaman kendimi ona bağırıyorken bulsam, yeminler ediyorum; "Bir daha asla çocuğuma sesimi yükseltmeyeceğim!" diye...Sonuç: bozulan yeminler... :)
    Öyle böyle büyüyorlar işte...
    Ece

    YanıtlaSil
  3. merak etme arkadaşım o yumuşak yumuşak olan annelerinde sinirlerinin zıpladığı zamanlar olmuyor değildişr sadece bazen bizlere denk gelmiyor.
    yoksa bir çocuk sinirlenip tepemizi attırmdan nasıl büyüyebilirki.
    hepimiz senin konumundayız sadece gösterme şekillerimiz farklı.
    bazen bende unutuyorum oğlumun çocuk olduğunu ve bir büyük gibi davranmasını bekliyorum.aklıma gelincede bende senin gibi gülümsüyorum yani pekde bir farkımız yok
    :))

    YanıtlaSil
  4. Hepimiz kitaplarda yazan anne olmak istiyoruz ama bu maalesef pek mümkün değil. Normal şartlarda yapılmayacak, söylenmeyecek şeyler üst üste gelen bir takım olaylar sayesinde ağzımızdan çıkıveriyor. Ve bir bakıyoruz olmak istemediğimiz bir anne modeli çiziyoruz. Sonrasında biraz suçluluk duygusu...Kendime de söylediğim hep şu: her çocuk farklı, büyüyorlar ve büyümek dediğimiz şey ne kadar da sancılı!

    YanıtlaSil
  5. Pek yakışmış eline:)Ben o derin konuya hiç girmeyeyim en iyisi:)

    YanıtlaSil
  6. daha dün akşam, iş çıkışında bir anne nasıl delirdiyse oğluna ellerini havaya kaldırarak "artık cinnet geçirmek üzereyim, neden laf anlamıyorsun!" diye bağırıyordu. buraya kadar siniri hoşgörü düzeyindeydi ama "ne adi çocuksun sen!" dedi dünyayla bağlantım koptu. bu annenin yaptığı o benzetmeyle çocuğunda nasıl telafi edilemez yaralar bırakacağına dair hiç bir fikri yoktur sanırım... ben eminim ki sen, böyle bir noktaya kesinlikle gelmiyorsundur. yani demek istediğim, hepimizin şalterlerinin attığı zamanlar oluyor, yeter ki bunu telafi edebilelim...

    YanıtlaSil
  7. uyuma problemi gerçekten çok sinir bozucu.. sesimi yükselttikçe inadı daha bir artıyor sanki.. ben de sakin olmaya çalışıyorum.. ama ne kadar yapabiliriyorum.. bilmiyorum :((

    YanıtlaSil
  8. çantanızı pek beğendim hanfendü :)
    güle güle taksın defnoşum

    YanıtlaSil

Düşüncelerinizi görmeyi seviyorum.

Related Posts with Thumbnails