Aksilikler üst üste geldi dedim ya, daha bitmemiş meğer. Pazartesi günü de Defne rahatsızlandı. Hastalandı demiyorum çünkü 2 saat içinde olup geçti her şey. Babası çok kusuyor diye beni çağırdığında eve gitmek üzereydim zaten. Koşa koşa gittim ve apartmanın önünde ilk delili buldum. Kuzucum eve kadar bile dayanamamış. Bütün bütün mandalin parçaları, sabah yediği kahvaltı hepsi gözümün önündeydi. Eve gittiğimde o kadar halsizdi ki Defne, eli, kolu, kafası kalkmıyordu. Büyük insanlar gibi eliyle başını yüzünü tutuyor, kafasını koyacak yer arıyordu. Midesinde bir şey kalmamasına rağmen hala öğürüyordu. Bebekliğinden beri neredeyse hiç kusmayan bir çocuk için gerçekten normal dışı bir durumdu bu. Hemen doktora gittik biz de. Hiçbir şey çıkmadı. Zaten götürürken uyumak üzereydi zor tuttuk. Dönüşte de kaydı gitti zaten.
Eve kadar yarım saat falan uyumuştur. Kapıdan girerken uyandı ve hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya başladı. Açtır diye pirinç lapasına benzer hafif bir şey yaptım. Yaparken bile bakcam, yicem, acıktım pilav pilav diye dibimden ayrılmadı. Sade yesin midesini yormayayım dedim ama ille yoğurt istedi. Üstüne de komşunun getirdiği aşureyi yedi. Ve tamamen iyileşti. Bir önceki gece yediği balık mı dokundu acaba diyorum şimdi?
Yalnız insanın yavrusunu o durumda görmesi hakikaten çok acı veren, çok zor bir durum. Her zaman bıcır bıcır olan, koşturup duran çocuklara o yarı baygın hal hiç yakışmıyor, hiç.
21 ay yazısı geç kaldı biraz. Defne konuşmayı iyice ilerletti bu ay. Onunla olmak, bütün gün konuşmak, hergün farklı bir şeyler söyleyebilmesine tanıklık etmek çok eğlenceli gerçekten. Artık iki kelimeyi çok rahat yan yana getiriyor. Olumsuzluk eklerini, kişi zamirlerini doğru bir şekilde kullanıyor. Ayı üşümemiş, hepimiz acıktık, ikimiz gidiyoz gibi beklenmedik şeyler söylüyor:) Dün ilk defa 3 kelimelik bir cümle kurdu. Bebeğiyle otururken “anne bize bak” deyiverdi.
Sabahları uyanınca yarım saatten fazla yatağında kendi kendine konuşuyor. Uyku sersemliğiyle ne dediğini anlasam bile sonradan hatırlamıyorum ama sürekli konuşuyor. Kalkmak isteyince de Deddeyi al diye bağırıyor bize. Çok tatlı bu aralar, bu ilk konuşmaları izlemek muhteşem.
Yaptığı her hareketi sözle de ifade ediyor, sürekli konuşuyor. Yanından geçtiği şeyle ilgili mutlaka bir şeyler söylüyor. Çamaşırlara bakıp kurumamış, yapbozunu anlatırken anladım, ağacın ışıklarına yanıyor-sönüyor diyor mesela. Yoruldum deyince dinlen, babası gelince hoş geldin diyor.
Akşamları güneş yok, nenen, aydede var diyor. Geçen haftaya kadar istemediği şeylere bırak diyordu ve çok sık kullanıyordu. Şarkı söylerken bile bırak diyordu mesela. Bu aralar da olmaz demeyi öğrenmiş. Cilveli cilveli bir olmaz deyişi var, bayılıyorum o haline.
Markette çubuk aldığımızda yemek istediğinde önce ablalara para verelim sonra yersin derdik hep. En son gidişimizde paketi verdik eline, abda, para, sonra dedi bize. Nasıl kaydediyorlar her şeyi, gerçekten inanılmaz.
İki tane masal kitabı var kitap kutusunda. Bu aralar onlara çok fena taktı. Matal matal diye sürekli onları istiyor, oda oda gezdiriyor. Sofraya bile getiriyor. Çok masal okuduğumdan falan da değil, zaten küçüklüğünden beri dinlemez, bitti, bırak deyip fırlatır kitapları, okumama izin vermez, kendi karıştırır sadece. Şimdi nelerini seviyor o kitapların ben de anlamış değilim. İçlerindeki resimleri de öğrenmiş, arıyor onları. Özellikle köprüde karşılaşan iki keçiyi çok seviyor. Tos diyor onlara, tos nerdeçiiin diye arıyor sayfaların içinde. Tos yapmışlar, cuya düşmüşler, bıcı bıcı diye anlatıyor resimlere bakıp.
Acımamış, yırtılmamış, sıkıştı, yapmadım gibi kelimeleri var. Bir yere giderken geldik, oraçı diye ilk gördüğü yeri gösteriyor bize. Melek demeyi de öğrenmiş, ağacın süslerine bakıp melek dedi birgün. Ağacı beraberce topladık bu arada. Bir sabah kalkıp da yerinde yeller estiğini görmesin diye birlikte toplayalım istedim. Baştan razı değil gibi görünse de pek sesini çıkarmadı, yardım etti bana.
Ayakkabıya bir iki gün ayakkıbibii dedi, o kadar şekerdi ki. O şekilde biraz daha söylesin diye biz de aynısını söyledik ama yine de doğruyu buldu 2 gün içinde. Şimdi ayakkabi diyor.
Eminim bunların çoğunu hatta fazlasını yapan birçok çocuk var. Bazen böyle yazınca sanki aman da aman bakın benim kızım neler yapabiliyor gibi bir durum oluşmuş gibi hissediyorum yazdıktan sonra. Oysa ki tek amacım ilerde ne zaman ne yaptığını beraberce okumak, hatırlamak. Niye böyle bir şey yazdım ben de bilmiyorum, blog baskısı mı yoksa:)
Her neyse şimdiki çocuklar gerçekten harika…
Şimdi sana mail atmıştım hayırdır neredesin diye...Bak içime doğmuş birşeyler olduğu. Çok geçmiş olsun Füsuncum....
YanıtlaSilHabersiz bırakma
Bu arada yahu ne hava atması birbirmizle bütün bu güzellikleri paylaşıyoruz, zaten eninde sonunda bu minikler aynı şeyleri yapıyor. Sen yaz yaz merak ediyoruz yaşıtlarımız neler yapıyor diye...Ayrıca bir annenin yavrusu ile gururlanması gibi doğal birşey olabilir mi?
YanıtlaSilTekrardan öptüm sizi
PS: Defne'ye güzel bir hediye hazırladım, umarım beğenir ve blogunda kullanırsın...gmaili kontrol et...
çok geçmiş olsun defneye:(
YanıtlaSilbu arada sana katılmamak elde değil,çocuğun büyümesine tanıklık etmek muhteşem bir duygu gerçekten...
İnsan yazarken çocuğunu göklere çıkartıyormuş gibi eziliyor ama hiiiç öyle düşünme bu notlar çok güzel hatıralar hem onlar hem bizler için, aferin Defne kuzuya ! :) ve çok geçmiş olsun.. Sevgiler..
YanıtlaSilGeçmiş bitmiş çok şükür, bıcır bıcır hallerini özlüyor insan hemen.
YanıtlaSilBlog baskısı mı :=) Bence güzel oluyor, hem takip edebiliyorsun, hem fikir oluyor, hemde bir kaç aya kadar bizi neler bekliyor heyecanına kapılıyorsun..
Begüm Memesiz yapamıyor...
Sevgiler.
afferin ona annesi ne kadar iletletmiş konuşmayı, bizde hala çok az 9-10 kelime inşallah bekliyorum bakalım:D Geçmiş olsun miik kuşa ve size, neyse kusmuşta içindeki atmış içindekileri... Öptüm
YanıtlaSilGeçmiş olsun Defne' ye..Çabuk geçmiş gerçekten, biz Rüzgar' ı 1 gece hastanede yatırdık yazın, sebebi bulunamayan kusma yüzünden :(
YanıtlaSilMaşallah diyelim bu güzel cümlelere :)
Geçmiş olsun Defne'ye ömerde yakın zamanda böyle kusmalı bir rahatsızlık geçirdi. Hastalık hiç yakışmıyor kuzulara gerçekten.
YanıtlaSilDefnenin dillerine de maşallah. İleride bunu ne zaman yaptı diye düşüneceğiz bol bol. doğrusu ben blog yazmadığım ilk yılını net hatırlamıyorum hangi ay ne yaptı diye...
Canım,çok geçmiş olsun.Gerçekten de zor onları öyle görmek..Hep sağlıklı olsunlar,koştursunlar..
YanıtlaSilYaz tabi canım ya,çok ta iyi yapıyorsun..Hem ileriye hatıra hem de biz teyzeleri okuyup mutlu oluyoruz,defne neler yapıyormuş diye..Maşallah kuzuma..
çok geçmiş olsun canımcım yaa....
YanıtlaSilöptümm çokkk...
döndüm de ben :( :)
blog baskısı mahalle baskısından beterdir:)
YanıtlaSilGüle güle kullan Füsuncum çok güzel oldu banner, tam düşündüğüm gibi çok şık durdu:)
YanıtlaSilÖpüyorum seni
Özden
Füsunum geçmiş olsun canım, şu sıralar çok okuyamıyorum yorum yazamıyorum ama aklımdasınız unutma.Kusma olayı bizde yaşadıkya geçen hafta berbat birşey gerçekten,içi gidiyor insanın.Ama çabuk geçmiş ya çok sevindim. Bloglar bu tip baskılar için var unutma:))Yaz sen çekinme:)))
YanıtlaSilFüsuncugum ozlettin kendini. Guzel bebisime ne olmus boyle. Cok gecmis olsun. Bu arada banner harika olmus. Bir daha ozletme kendini boyle. Konusmaların da videosunu isteriz... Optuk melegi guzel yanaklarindan
YanıtlaSilUmur & Ada
Çok geçmiş olsun, hemencecik geçivermesine çok sevindim..Blog ne için var ki; Yazacaksın ki ileride Defne prenses okuyabilsin, Bizlere de ileri de neler yaşayıp göreceğiz fikir olsun..
YanıtlaSilBanner çok hoş..
Sevgiler..
geçmiş olsun bir daha tekrarlanmasın füsuncum çok zor onları böyle görmek dayanmak haklısın..
YanıtlaSilbütün miniklerin ayrı ayrı tatlılıkları sevimli halleri dertleri de benzer hiç bir anne ve çocuk mükemmel değil sonuçta, blog baskısını kafaya takarsak hiçbir şey anlatıp yazamayız ben de bir ara takılmıştım.. ilerde hatırlamak için güzel anılar bunlar anneme sordugumda o kadar az ki hatırladıkları yazmaya devam et kesinlikle :)
banner'a bayıldım özdencim eline sağlık :)
Füsun'cum çok geçmiş olsun... Gitmez mi insanın içi... Ben bile okurken hissediyorum bunu...
YanıtlaSilBu arada sana da ayrıca geçmiş olsun... Elin için yani... Benim çok yoğun olduğum bir döneme gelmiş... Ondandır bu gecikme...
O bahsettiğin blog baskısı ise bende de oluyor arasıra... Ama senin ya da benzer şeyleri paylaşanların hiçbiri için böyle bir şey geçirmedim aklımdan... Hatta sayenizde bir iki ay sonrasını görebilmek bena da keyif veriyor...
Daha bugün Tibet'le ilgili yazdığım bir yazıda "Daha bir sürü şey sayabilirim elbette... Kim çocuğunu anlatmakla bitirebilir ki..." demişim :)
YanıtlaSilsen anlat ki Füsuncum, güzel kızımızı bizde olabildiğince gözümüzde canlandıralım. kendimizi sizin yanınızda hissedelim...
tekrar geçmiş olsun, gerçekten bu küçüklere hiç yakışmıyor hasta olmak...
anne bize bak demiş yaaa:) çok tatlı...
YanıtlaSilBurası sizin günlüğünüz canım benim...
Tabii ki gelişmeleri yazacaksın ki, hangi ayda ne demiş hatırlayacaksın...Yani benim kızım neler yapıyor manasını taşımıyor. Tut ki taşıyor olsa bile taşısın Defne'nin annesi olarak gururla söylüyorsun kim karışır :)))
Hem sen yaz, biz de keyifle okuyalım.
Kesinlikle blog baskisi ..Bu cok bilmis bloglar bi baski kurdu ki halkin ustunde,sorma gitsin ! :)
YanıtlaSilNeyse iyi ki yazmissin ,daha da yaz bence.O ilk soylenenler o kadar onemli ki .
Hastalanmasina cok uzuldum :(
cok sukur hemen iyi olmus .Banada balik yuzunden olabilir gibi geliyor , kimbilir..]Bi daha olmasinn :)
sevgiler
Füsuncum çok geçmiş olsun diyim önce,çabuk geçmesine sevindim.Dediğin gibi yediği bir şey dokunmuştur muhtemelen.Bazen ben de senin gibi düşünüyorum acaba çok mu anlatıyorum Adayı diye ama her yaptığını başkalarıyla da paylaşmak istiyor insan.Tek gurur kaynağımız onlar bizim.Anlattıkça mutlu oluyoruz.Onun için kasma sen kendini anlat anlatabildiğin kadar:)Defnoşum çok tatlı yine maşallah çok çok öpüyorum sizi.
YanıtlaSilözdencim hediyeni çok çok beğendim canım ellerine sağlık, tekrar teşekkürler
YanıtlaSilyazmaya devam edeceğim canım, tabi ki:)
egenin annesi gerçekten muhteşem değil mi?
zeynepcim çok teşekkürler, gururlanmaktan da çekinir olduk walla, ne tuhafız:)
güneşcim bizden biraz büyükleri okumak bana da çok büyük keyif veriyor gerçekten
nilocum heralde rahatladı gerçekten kusunca, denizcim de birden konuşacaktır, kaydediyor o şimdi
çok sağol ırazcım, demek hastanede yattınız, ne zor olmuştur, kıyamam
melekcim aynen, ilk yılında keşke başlasaymışım, defterimiz var ama blog kadar ayrıntılı olmuyor
filizcim hem hatıra hem de biraz sizler için yazıyorum, benim sizinkileri merak ettiğim gibi siz de defne yi merak ediyorsunuzdur
melikecim çok teşekkürler, hoşgeldin sen de
YanıtlaSilhülya öyle walla:)
elifcim ben de yazamadım birkaç gündür, özeldim walla
rüyacım geldi zaten hemen aklıma, hasta olmasın kuzular
umurcum ben de sizi özledim canım, iyiyiz şimdi hepimiz neyse ki
odilcim banner süper oldu gerçekten, perili perili
yazarım ben zaten duramam ki:)
demetcim hakkaten annelerin hatırladıkları çok az, biz de öyle olmayalım, hem hepimiz en önce kendimiz ve yavrularımız için yazıyoruz, kimsenin yargılamaya hakkı olmamalı ama yine de arada takılıyoruz işte
özlemcim baskıyı hissetmeyen yok heralde:)
size de çok geçmiş olsun canım, bizim de hep terslikler üstüste geldi ben de yazamadım bir türlü
sibelcim değil mi ya, okudukça daha bir yanyana oluyoruz sanki:)
YanıtlaSildenizcim aynen katılıyorum, burası herkesin evi gibi değil mi, kim ne karışır, ne güzel söyledin:)
yelizcim ilk kelimeler çok önemli cidden, unutmayayım diye not alıyorum hep ben de:)
başakcım ne güzel yazmışsın, onları anlatmak paylaşmak gerçekten mutlu ediyor bizleri, hem biz bu blogları niye açtık, onlar için değil mi, yazmasak tuhaf olur:)
öptüm canım sizi
Canım,süper tatlı bir kız olmuş Defnecik çok öp benim için,ayrıca ödülünüzü almak üzere bloguma beklerim efendim :))
YanıtlaSilSevgilerimle Fusuncum çok öpüyorum.
geçmiş olsun öncelikle.bende kızımın bloğunda yazarken aynı şeyleri hissediyorum.ama dediğin gibi ilerde hatırlamak için ayrıntıları yazmak lazım.
YanıtlaSilcanım geçmiş olsun öncelikle.
YanıtlaSilçok tatalı defne maşallah onların konuşmaları hariya ya mügede defne gibi konuşuyor 2 ve 3 kelimeli cümleler kuruyor.
akşam kuzenim dolaptali takvimi aldı mügenin resmi vardı
ece mügenin resmini aldı dedim oda tekrar etti
müge nin resmini aldı bide üstüne basarak söylüyür inan yiyesim geliyor.
sarıl sev fıstığı kendinize iyi bakın
Füsun'cum kusura bakma net' gece girdiğim için yorgunluktan yazını çok okuyamamıştım bugün tamamını okuyunca çok üzüldüm çok geçmiş olsun prensese bence de balıktan gibi sanki çıkarınca rahatlamış.
YanıtlaSilHarika bir dilli düdük olmuş ne kadar tatlı maaşallah kuzuya :)
bende Ece'nin o günlerini inan ki sabırsızlıkla bekliyorum çok keyifli oluyordur bıcır bıcır konuşması.İkinizi de öpüyorummm.
çiğdemcim ne kusuru aşkolsun güzel sözlerin ve ödülün için çok teşekkürler canım
YanıtlaSilmavi ve portakal başlarken sadece ileride okuyup hatırlayalım diye başlamadık mı zaten:)
hülyacım yerim ben de o mügenin tatlı dillerini
Ahh kuzuma çooookkk geçmiş olsun. Ben nazar diyorum ama sen inanmıyorsun. KK da olsak geliverirdi eşşek arısı ama blogta birşey yapmıyorum. Burada istediğini yaz dilediğin gibi. Tam süper oluyor. Ben de yazıyorum ve yazılanları büyük bir zevkle okuyorum. Büyüdükleri zaman neler yaptıklarını kaçırmadan öğrenecekler. Ben ne talihli bir k.valideyim ki kızımın büyümesini an ve an izleme şansına sahibim. Ee doğal olarak sende öyle :))) Ne cadıyım ama.. Öpüyorum ama en çok Defnoşumu..
YanıtlaSilBu arada bannerın da süper.. Kıskandım valla :))))
YanıtlaSilbanner hayırlı olsun,21 aylarımız da.
YanıtlaSilyaz mirim ya,hoş oluyor şahitlik etmek.
çoğalıyoruz,daha bi seviyoruz birbirimizi paylaştıkça.
sizi seviyorum öpüyorum, şebekişkomu da seni de
xenocum sen ne kadar istesen de cadı olamazsın canım benim, bannerı özdencim yapmış ben de bayıldım, öptümm
YanıtlaSilşulecim aynen aynen, paylaştıkça seviyoruz kesinlikle, seni de öptüm