Im Juli

 Yine böyle sıcak bir temmuz akşamıydı, yine köydeydik. Defne yoktu henüz, fikri bile yoktu belki. Eşimin kardeşleri ve ben kanepelere uzanmış sıcaktan mayışır halde kanalları gezerken trt2'de yeni başlayan bir film olduğunu görüp orada kalmaya karar verdik. İlk sahnesinden bizi ekrana esir eden o film bu filmdir. İsmiyle yayın zamanı pek uyumlu Im Juli - Temmuzda.
Şimdiye kadar izlediğim filmler içinde en sevdiğim, bayıldığım, herkese izleyin diye baskı yaptığım film bu belki de. Her sahnesinde gülümsediğim, çokça eğlendiğim, defalarca izlediğim hatta.

Yönetmen Fatih Akın. Seviyorum onun filmelrini. En son Soul Kitchen'ı izleyip ona da bayılmıştım.

Temmuzda, Almanya'da başlayıp Türkiye'de sona eren bir yol hikayesi. Sıkıcı bir hayatı olan genç öğretmen bir gün tesadüfen fal baktırır ve hayatının aşkıyla karşılaşacağını öğrenir. O gün karşısına çıkan Melek'ten çok etkilenir ve hayatının aşkının o olduğuna karar verir. Ertesi gün Türkiye'ye giden Melek'in peşinden onu bulma amacıyla yola çıkar. Ama bir yol arkadaşı vardır. Bizim genç öğretmene aşık Juli. (Bu arada ben bu esmer ve mavi gözlü, şirin kıza film boyunca bakmaya doyamadım.) Juli'yle yolculuk boyunca türlü badireler atlatırlar, çok eğlenip çok kavga ederler ve sonunda Türkiye'ye ulaşırlar. Orada hepimizi bir süpriz bekliyor tabii..

Bu filme romantik komedi demek haksızlık gibi geliyor bana. Konu öyle evet ama anlatımı, işlenişi, görüntüleriyle çok daha fazlası bence. Gülümseten tesadüfleri, sempatik oyuncuları, birden bire kulağınıza çalınan Sezen şarkıylarıyla, sıcak temmuz gecelerinde yapacak daha iyi bir şeyleriniz yoksa Im Juli tam size göre...

Olsa da izlesem ben de...