Defne'nin ateşle imtihanı...

Bir önceki postu yazdığım gün gündüz ateşliydi Defne. Şurup ateşi düşürmeyince fitil vermiş, rahatladığını görünce biz de rahatlayıp gece uykusuna yatırmıştık. Postu da o ara yazmıştım zaten. Postu bitirip Defne'yi kontrol etmeye gittiğimde ateşölçerde 40'ı görünce orta çaplı bir şok yaşadım.

Defne sık hastalanan bir bebek olmadı hiç, ateşi de birkaç kez yükselmiş, ateş düşürücü ve nemli bezlerle düşmüştü hep. Hiçbir zaman 38-39 ateşle doktor yollarına düşmemiştik. Ama 40 psikolojik sınırmış demek ki benim için. Biraz da abimin ve yeğenimin havale geçmişleri olması beni korkutuyor sanırım. Defne'yi kaptığımız gibi acile götürdük ilk kez. Ateş varken çok halsiz, gözler yarı açık şekilde yatan çocuk ateş düşünce hiçbir şey yokmuş gibi konuştu, eğlendi ilk zamanlar. Salı gecesi ve dün tüm gün çok sık ateşi yükselmesine rağmen düştüğünde hep keyifliydi. Dün gece de nispeten iyi geçmişti, gece bir kez ve sabah 1 kez ateşi yükseldi ve daha kolay düştü.

Ama bugün ateş olmamasına rağmen biraz da ağzındaki aftın etkisiyle sanırım olabilecek en keyifsiz halini sürüyor Defne. Ne neşesi var ne hali. Sadece yarım biberon süt içti, aslında ağzındaki yara olmasa yiyecek ama ağzına birşey götürdüğü anda canı acıyor ve ağlayıp elindekini bırakıyor.

Bu arada tahliller ve muayene bulguları temiz. Gribal bir durum da yok. Nurturia'ya yazdığımda herkes tüüm belirtilerin 6. hastalığa benzediğini söyledi. Sebepsiz, şiddetli ve inatçı bir ateş ve halsizlik. Genellikle 3 gün sürer, 3 günün sonunda da kırmızı döküntülerle son bulurmuş.

Ben dünden beri o kırmızı döküntüleri hasretle bekliyorum. Ateş çok zor ama böyle inatçı ve uzun süreni çok çok daha zor. Banu'nun şu yazısındaki gibi bizde ilk gün elimizde ateşölçerle gezdik. Deli gibi ölçüyorduk. Çıkmış mı, ilacı verdik, düşmüş mü, hala düşük mü, çıkıyor mu? En sonunda artık o ekrana bakmaktan sinirlerimizin bozulduğunu anlayıp bıraktık ölçmeyi. Zaten ha 38,9 ha 39,3 birşey farketmiyor. Çok yükseldiğini ise zaten insan anlayabiliyor. Bir de aynı Banu ve eşi gibi biz de bir Defne'yi bir kendimizi ölçüyorduk, alet doğru çalışıyor mu diye.  (Banu'nun altıncı hastalıkla ilgili şu yazısından ve Burcu'nun herpes virüsü ile ilgili bu yazısından çok faydalandım, çok teşekkürler.)

Ayrıca Nurturia'ya hala üye olmadıysanız mutlaka olun. Sağdaki logoya tıklamanız yeterli. Defne'nin durumunu yazdığımdan beri gerek iyi dilekleriyle gerek bilgi ve tecrubeleriyle yanımda bir sürü kişi vardı. Orası olmasa ben 3 gün oldu niye bu ateş düşmüyor diye kafayı yemek üzere olurdum herhalde şu an. Ama şimdi bugünün belki de son ateşli gün olduğunu düşünüp rahatlatıyorum kendimi.

Zaten en son sabah çıktı ateş. Şu an uyuyor Defne ve ateşi ne kadar bilmiyorum ölçmedim çünkü ama yüksek değil onu biliyorum. Yarına kadar da geçeceğini umuyorum, en büyük dileğim bu şimdi. Yine de olan hastalık böylesi olsun diyorum, çaresi, dermanı olan.