O kadar fırtına vardı ki burada, elektriklerimiz pat diye gidiverdi. Defne evdeki pilli fenerleri gözümüze sokup bizi kör etmeye çalışırken ben mumlu fenerlerimi yaktım. Sonra Defne çok sevdi onları, sapları ısınana kadar evde gezdirdi. Uyku saati geldi, kitap isterim diye tutturdu. Mecburen mum ışığında kitap okuduk, o titrek alevin aydınlığında uykuya dalışının izledim.
Defne uyudu, biz salona geçip battaniyeyi üzerimize çekip müzik eşliğinde birşeyler içelim demiştik ki elektrik geldi.
Önünde saygıyla eğiliyoruz Thomas Edison:)
bizde elektrikler kesilince isim şehir oynardık ablamla valla yine kesilse de yine oynasak çünkü başka türlü vakit yok :)
YanıtlaSil:) Küçükken elektrikler çok kesilirdi, babam da kardeşimle ikimizi güreştirirdi hep. Düdüğü çalar, ben Abdül Rahim Kuzu, kardeşim Reşit Karabacak olurdu, tek dalıp başlardık güreşmeye. Güzeldi yaaa...
YanıtlaSilSizin romantik atmosfere pek uymadı ama neyse:)
Edison...:))))
YanıtlaSilkesinlikle katılıyoprum:))
elektrikler kesilince ben de Edisonu saygı ile anarım:))
YanıtlaSilben bazen severim kesilmesini.. tv yok pc yok.. yalnızca evdekilerin sesi..
YanıtlaSilOff ters zamanda gelmis :))
YanıtlaSilbenim de aklıma hep buzluktakiler gelir :) ama fenerler süpermiş, hangi modda çektin bu karanlık fotoğrafları ne güzel olmuşlar :))
YanıtlaSilelektrik gelmeseymiş daha bir iyi olurmuş sankim ;)
YanıtlaSilözellikle kış aylarında kesilen elektrikler beni çok korkutur...ya uzun süre gelmezse,ya üşürsek diye düşünür dururum :))
YanıtlaSilbir de biz de el feneri yardımı ile duvarlara yapılaş şekiller,gölge oyunları meşhurdur...
*küçüçük detayları kaçırmaman ne güzel füsun...(fotoğraflar)
annekaleminden her zamanki ayarla çektim aslında, sanırım mumların ışığı yetti, belki gölge ayarına almış olabilirim ama inan hatırlayamadım şimdi
YanıtlaSil